Mimari sunum mimarın aklındaki düşünceleri ve hayalinde canlandırdığı biçimleri iki ya da üç boyutlu olarak ortaya çıkarmasıdır. Mimarlıkta ifade, düşünceyi karşı tarafa aktarabilme ile başlar.
Tasarımcı, ihtiyaç doğrultusunda geliştirdiği çözümlerin, tasarladığı ve ürettiği ürünlerin gerçek hayatta yerini bulması için süreci etkili bir biçimde sunmalıdır. Eskiz ile birlikte taslak olarak başlayan bu süreç, günümüzde teknolojinin de ilerlemesi ile birlikte yerini 3 boyutlu gerçeklik teknolojilerine bırakmaktadır.
Sanal gerçeklik (VR); günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan, bireylerin bir mekanda bulunma zorunluluğu olmaksızın orada bulunma ve mekanı deneyimleme hissini yaşadıkları gerçeklik teknolojisidir.
‘Sanal Gerçeklik’ terimi temelde ‘gerçekliğe yakın’ anlamına gelmektedir. Tüm gerçeklik deneyimimiz, duyusal bilgimizin ve beynimizin bu bilgi için anlam oluşturma mekanizmalarının bir birleşimidir. Bu nedenle beynin sanal bilgiler ve duyularla oluşturduğu birliktelik, bireyin gerçeklik algısını da değiştirecektir.
Bir sanal gerçeklik uygulaması, donanım, yazılım ve duyusal birlikteliğin tam olarak doğru bir şekilde meydana gelmesi ve bireye mekanda var olabilme hissiyatını oluşturabilmeyi sağlar.
“Sanal gerçeklik teknolojisi başa takılan bir ekran ve DataGlove adlı bir eldiven cihazından oluşur. Başa takılan bir ekran, kullanıcının görmesi için ayrı görüntüler sağlar, böylece ona 3 boyutlu bir ortamın doğal stereo görüntüsünü verir. Bu iki cihazın birleşimi kullanıcıyı sanal gerçeklik olarak adlandırılan 3 boyutlu bir ortama yerleştirmeye izin verir”.
Gerçekte birçok endüstride bir ürün ortaya koymanın pahalı olduğu veya pratik olmadığı her yerde sanal gerçeklik ortaya çıkar.
“Sanal gerçeklik teknikleri, tasarımı sanal bir ortama yerleştirir ve sürükleyici bir ara yüz kullanarak onu bir “gezinme” şeklinde keşfetmesini sağlar”.
Tasarım odaklı birçok endüstri ve mimari çalışmalar için en büyük zorluk tasarımcının, hayal ettiği ve ortaya koymak istediği ürünü müşteriye sadece 2 boyutlu olarak aktaramamasıdır.
Bitmiş bir tasarıma entegre edilebilecek geri bildirimler almadan önce, tasarım sürecinde bir tasarımın işe yarayıp yaramadığına önceden karar vermek ve tasarımcı ve kullanıcı arasında ortak bir payda oluşturmak için sanal gerçeklik teknolojisi kullanılabilir.
Akıllı cihazların; özellikle telefon ve bilgisayar özelliklerinin giderek iyileştiği ve sürekli geliştiği günümüzde, kullanıcının telefonuna indirip kurabileceği gerçeklik uygulamaları da gelişmektedir.
Bu durum, özel bir VR gözlüğü (başlığı) gibi pahalı donanımlara para harcamak yerine, telefon ekranı için basitçe yapılabilecek bir VR başlığı sağlanabileceği gerçeğini sunar.
Sanal gerçeklikte kişi, görüş alanındaki değişime çevresinde hareket ettikçe dahil olur. Bu sistemde amaç, bireyin baş ve göz hareketleri ile uygun bir yanıt sağlayarak bireyin algı değişimi arasında birleşim sağlamaktır. Bu durum sanal ortamın gerçekçi olmasını sağlar.
Oluşturulan sanal ortam, sanal gerçeklikte bireyin etrafını keşfederken eş zamanlı olarak uygun yanıtları sağlamalıdır. Bireyin hareketleri ve sistemin gerçekliği arasında bir gecikme süresi olduğunda, sanal gerçeklik sistemi bozulur ve bireyin deneyimleri anlamsızlaşır. Kişi, yapay bir ortamda bulunduğunun farkına varır ve davranışlarını buna göre ayarlar. Bu nedenle birliktelik önemlidir.
Arttırılmış Gerçeklik (AR), cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesine denir. Arttırılmış gerçeklik algısı, bilgisayar tarafından oluşturulan üst üste bindirilmiş görüntülerle gerçek dünya ortamının görünümüdür. Gerçek dünya ortamında sanal nesneleri kaplar.
‘Pokemon Go’ oyunu ise arttırılmış gerçekliğin en canlı örneğidir. Akıllı telefonların gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan yeni uygulamaların hali hazırda arttırılmış gerçeklik sistemiyle donatılmış olmaları da bu sistemin günümüz yaşantısına kolay entegre olduğunun kanıtıdır. Snapchat ve İnstagram filtreleri de iyi birer örnek olarak gösterilebilirler.
Bunların yanı sıra günlük hayatta;
Evinize seçeceğiniz duvar rengini önceden gözlemleyebilme,
Görmeden almak istediğiniz ya da almayı düşündüğünüz mobilyaları/ürünleri oturduğunuz yerden akıllı telefonlar ve programlar yardımıyla evinize/alanınıza uygunluğunu kontrol edebilme, Seçtiğiniz kıyafetleri üzerinize giymeden deneyebilme gibi çeşitli imkanlar tanıyan bir sistemdir.
Sanal gerçeklikte, bireylerin bulunduğu ortam ile etkileşim kurması için bilgisayar tarafından oluşturulur. Ancak arttırılmış gerçeklik, bireyin içinde bulunduğu mekanı değiştirmek yerine normalde görünen gerçekliğe katkıda bulunur.
“Artırılmış gerçeklik sistemleri, sanal gerçeklik sisteminde kullanılan aynı donanım teknolojilerinden bazılarını kullanıyor, ancak çok önemli bir fark var: sanal gerçeklik, gerçek dünyayı titizlikle değiştirmeyi hedeflerken, artırılmış gerçeklik, onu iyi bir şekilde desteklemektedir”.
“Sanal gerçeklikte, her şey sanal, dijital veya gerçekliğin bir simülasyonudur. Artırılmış gerçeklik dijitalin gerçek ile harmanlanmasıdır”.
Karma Gerçeklik (MR) kavramı, sanal ve gerçek dünyaların bir araya getirilmesi sonucu oluşturulan, arttırılmış gerçekliğin ötesinde olan bir sistemdir. Karma gerçeklik, hem arttırılmış gerçekliği hem de arttırılmış sanallığı kapsar.
Dijital bir ekran oluşturmak için çevredeki fiziksel ortamı haritalandırır. Böylece hiçbir şeyi kaldırmadan mobilyalar bir odada hareket ettirilebilir. Hava durumu kanallarında, izleyicilere mevcut koşulları daha gerçekçi bir şekilde anlatmak amacıyla çeşitli şovlar için kullanılabilir.
Fotoğraflar
Yazılar